Sizi tanıyabilirmiyiz?

Adım Tolga Yeşilkaya. 1973 Yılında Manisa’da doğdum. Kuleli Askeri Lisesi ve KHO bitirdim. Endüstri Mühendisliği ve Sistem Mühendisliği diplomalarım var. 10 seneyi aşkın süredir spor okulu işletmeciliği ve basketbol antrenörlüğü yapıyorum.

tolga-yesilkaya3Kulübünüzü tanıtır mısınız? Hangi alanlarda faaliyet veriyor kaç yaş aralığındaki öğrencilere hizmet veriyor?

2005 Yılında Çankaya Spor Kulübü (ÇSK) olarak başladık. O zamanlar 40 – 50 Kişilik bir spor okulu kadrosundan seçtiğimiz oyuncularla ligde oynuyorduk. 2009 yılında Fırat Özdemir le birlikte Atakule Basketbol Akademisini kurduk. O tarihten itibaren basketbol anlamında ivme kazandık. 2015 yılından bu yana  3 ayrı salonda 6 – 17 yaş aralığında öğrencilerimize basketbol ve voleybol branşlarında hizmet vermeye devam etmekteyiz.

 Kulüp hedeflerini anlatır mısınız?

Yarışmacı bir kulüp değiliz , o işi müessese ve kolej takımlarına bıraktık. Amacımız oyuncu bulmak ve doğru bir eğitim programı ile onları yetiştirmek. Yarışmacı değiliz dedik ama kısıtlı imkanlara rağmen son 5 senedir Minik ve Küçük B kategorilerinde düzenli olarak ilk 3 takım arasına girmeyi başarıyoruz.

Kulübünüzde farklı olarak ekstra ne tür çalışmalar yapılıyor? (Saha içi saha dışı, takım bazlı veya, birseysel performans gelişime yönelik)

Farklı mıdır bilemem ama ders çalışmaları ve kitap okumaları için zaman ve mekan yaratmaya çalışıyoruz , kulüp takımlarımız düzenli olarak yurt dışı turnuvalarına katılıyor , bu durum onların sosyal ve kültürel gelişimine de katkıda bulunuyor.

Kulüp ekibini tanıtır mısınız?

İdari kadro hariç 15 kişilik antrenör kadromuz var.  Bunların içerisinde 1. ve 2. ligde oynamış eski oyuncular, beden eğitimi öğretmenleri ve basketbol antrenörlüğü mezunu genç arkadaşlarımız var.Alaylılar ve mekteplileri bir şekilde harmanlamayı başardık. Kulüp içi eğitimlerde beden eğitimi öğretmenleri işin pedagojik boyutunda diğerlerini eğitirken, deneyimli oyuncular da tecrübelerini paylaşıyorlar. Genç arkadaşlarımız ise en taze antrenman teknikleri , drilller ile katkıda bulunuyor.

tolga-yesilkaya4

Basketbol okullarının sizce altyapıdaki değeri ne derece ve ne kadar verimli çalışmalar yapılabiliyor?

Bu soru basketbol okuluna göre farklılık gösterir. İşini doğru yapan , ticari kaygıdan bağımsız ; ilkeli , prensipli çalışan basketbol okullarının katkısı yüksektir. Hiç bir işe yaramasak bile basketbol oynamış , bu sporu bilen ve seven bireyler yetiştiriyoruz. Enteresan biçimde bizden Türk basketboluna katkı sağlayacak oyuncular yetiştirmemiz bekleniyor. Biz zaten arada sırada parlayan yetenekli oyuncuları müessese ve kulüp takımlarının bulunduğu ligde vitrine çıkartıyoruz. Bundan sonrası zaten bizim misyonumuzda yok.  Bir oyuncuyu amel B ligine sokmak , o ligde basketbol oynayabilecek fundamentali vermek bizim işimiz , o oyuncuyu Amel b liginde keşfetmek , ondaki potansiyeli görmek ve parlatmak ve oyuncu yapmak ise, Ankara için konuşuyorum, Telekom antrenörünün , Ted antrenörünün işi.  Özellikle 1. Ligde takımı olan kulüplerin alt yapı antrenörleri tesadüfen sizin bir oyuncunuzu görüp , “Abi bu çocuk ne kadar iyiymiş bize versene Türkiye şampiyonası görsün” dediği zaman çok üzülüyorum. Üzüntüm oyuncu için değil elbette , 5 senedir ligde oynayan bir çocuğu tesadüfen keşfeden!  antrenör kardeşimiz için üzülüyorum. Ben onların yerinde olsam antrenman dışında kalan tüm zamanlarımı burun kıvırdıkları B ve C liglerini izlemeye ayırırım. Spor okulu antrenörleri ile sıcak ilişkiler kurar potansiyelli oyuncuları mümkün olduğunca kadroma katmaya çalışırım.

tolga-yesilkaya5

Altyapı statüleri ile ilgili düşünceleriniz neler, altyapı basketbolu ile ilgili geliştirilmesi gerekenler neler?

Alt yapı statüleri ile ilgili ilk önerim şu , lütfen şu kategori isimlerini bitirelim artık.  U-14 ,U-12 gibi isimlere dönelim. Özellikle ergenlik geçişi olan küçük erkek kategorisinde 2 ayrı yaş olayı çok manasız ,çünkü bir kaç istisna hariç U-13 ile U-12 arasında fiziksel fark çok fazla oluyor. Okul basketbolu ligleri de oyun kuralları ve kategori ismi boyutunda bir standarda oturtulsun. Bizim minik kategorisi okul liglerinde küçük oluyor. Hem velilerin hem hakemlerin hem de oyuncuların kafası karışıyor. Minik kategorisinde oyuncu değiştirememe, faul hakkı sonrası atış olmaması, küçük kategorisinde 3 sayı uygulaması olmayışı kuralları iyi niyetle konulmuş kurallar olmakla birlikte pratikte amaca hizmet ettiklerini söylemek zor. Bunların revize edilmesi gerekli. Tabi bir de kanayan yara zone savunma var ki o konuya hiç girmeyeceğim.

Oyuncu bazında geliştirilmesi gereken durumlar neler?

Oyuncu bazında değiştirecek fazla bir şey yok bence. Oyuncu dünyanın her yerinde aynı. Ekonomik ve sosyal koşullar hariç oyuncu ruhu , amatör ruh hangi sporu yaparsan yap hep aynı. Ancak eğitim sistemimiz oyuncuları seçim yapmaya zorluyor. Dünyanın başka ülkelerinde spor eğitimle gayet güzel yürürken biz de ne yazık ki bu pek de mümkün olmuyor. Bu yüzden mutlaka bir değişim yapılacaksa oyuncuda değil sistem de yapmak gerek diye düşünüyorum.

Velileriniz ile saha dışı nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

Açık yüreklilikle söyleyebilirim ki “veli” hem maç hem de antrenman ortamından ne kadar uzak durursa verim o kadar artar diye düşünüyorum.  Yaşanan tüm tatsız olayların temelinde önce antrenörler sonra da ne yazık ki veliler var. Elimizden geldiğince , dilimiz döndüğünce velilerimize uyarılarda bulunmaya çalışıyoruz. Bu uyarılar hem antrenör veli ilişkisi hem de maç esnasında davranış kalıpları ile ilgili oluyor. Çocukların motivasyonu ,beslenmesi ,ders çalışması , dinlenmesi ,hijyeni konularında da veli ile bire bir irtibat halinde olmak önemli tabii ki.

Velilere ekstra önerileriniz neler?

Velilere uyarılarla ilgili internette onlarca yazı var. Uluslararası kaynaklardaki yazıların çokluğuna bakılınca bu sorun sadece bizde değil tüm dünyada mevcut gibi görünüyor. Kulüp – Antrenör – Veli arasında karşılıklı güven bağı kurulmadıkça sorunların aşılması çok da mümkün değil. Velilere verebileceğim yegane tavsiye şudur : Çocuğunuzu vereceğiniz kulübü çok iyi araştırın , daha başlamadan kafanızdaki tüm soruları sorun ancak bir kere çocuğunuzu emanet etmeye karar verdiğinizde kulübünüze ve koçunuza güvenin.

tolga-yesilkaya1

Basketbolun ülkede ki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Üst yapıda çok güçlü bir lige sahibiz.

Basketbol ülkemizde futboldan sonra en sevilen spor. Ligimiz İspanya’dan sonra en zengin lig .Bu sene Avrupa’nın en iyi 16 takımı arasında 3 Türk takımı vardı bu da ligin kalitesini ortaya koyuyor.

Altyapı Milli takımlar bazında düşünceleriniz neler? Başarılı milli takımlara sahibiz.

Bu kadar kaliteli bir ligimiz ve başarılı altyapı milli takımlarımız olmasına rağmen istenilen seviyede Türk oyuncu yetişmemesinin sebebi ise yabancı sınırı. Mevcut yabancı sınırı başat kulüplerin 18 -19 yaşlarındaki oyunculara çok yüksek kontratlar önermelerine sebep oluyor. Kendisi ile aynı becerilere sahip yaşıtı Avrupalı bir oyuncudan sırf pasaportu sebebi ile 10 kat daha fazla para kazanan bu oyuncular çok genç yaşta şöhret ve para sahibi olunca kendini geliştirmekle ilgili motivasyonunu kaybediyor. Fransa , Almanya  , İtalya gibi görece daha düşük ücretler ödenen liglerin orta sıra takımlarında önemli süre almak yerine dolgun ücretlerle Türk takımlarında, benchte havlu sallamayı tercih ediyorlar. Sonuçta lokal bir şöhret ve bol sıfırlı ücretler uğruna onlarca genç potansiyelinin çok altında kalıyor.

 altyapibasket.com hakkında ne düşünüyorsunuz önerileriniz veya eleştirileriniz neler?

Altyapı baskete eleştiri yapabilmemiz için onun en azından bu sezonu bitirmesini beklemek lazım diye düşünüyorum. İstatistik , puan durumu ,maç sonuçları ,canlı yayın gibi beklentilerimiz var elbette ancak altyapı basketbol haberlerinin lokal medyada bile yer bulamadığı ülkemizde her şeyi ile altyapı basketbolu için uğraşan, ulusal bir sitenin mevcudiyeti çok önemli. Yayın hayatında başarılar diliyorum.

Röportaj Efe Can Önal